Bir PSYCH-K® seansında öncelikle problemi belirlersiniz. Daha sonra bu mevcut durum yerine neyi istediğinize karar verirsiniz ve bunu da belli bazı kriterlere uygun bir hedef kalıbı hale getirirsiniz. Aslında bu hedef kalıbı dediğimiz şey sizin sahip olmak istediğiniz inançtır. Örneğin; Problem ne? Hastayım. Bunun yerine ne istiyorsun? Sağlıklıyım. Daha sonra PSYCH-K®’nin kendine özgü kas testi aracılığıyla bilinçaltınızda böyle bir inancın olup olmadığına bakılır. Eğer bilinçaltınızda böyle bir program yoksa bunu gerçekliğinizde de yaşayamazsınız. Çünkü ne de olsa bilinçaltının görevi kayıtlı olan programı gerçekliğe dönüştürmektir. Bilinçaltında böyle bir inanç olmadığını gördüğümüzde temeli Tam-Beyin Hakimiyeti Teorisine dayanan Dengeleme adını verdiğimiz ve kişinin beyninin sağ yarım küresini ve sol yarım küresini beraber çalıştırarak Tam-Beyin durumuna gelmesini sağlayan protokollerle değişim sürecine geçilir. Böylece öncelikle kişinin konuyla ilgili stresi dengelenir ve ayrıca Tam-Beyin durumu bilinçaltına yeni bir kayıt atmak için en optimal durumdur. Dengelemenin ardından hedef kalıbı tekrar test edilir ve böylelikle artık bilinçaltında kişiyi destekleyen bir inanç olduğundan emin oluruz. Dengelemeler potansiyeli yaratır ancak sonuç getiren şey aksiyondur. Harekete geçmektir. Bu yüzden seansın sonunda kendinize yakın zamanda gerçekleştireceğiniz, konuyla ilgili bir ilk adım/bir aksiyon belirlersiniz.

PSYCH-K®’de kişi bütün değişim sürecini kendi gerçekleştirir. PSYCH-K® Kolaylaştırıcı ise partnerin yürüdüğü yolda ona rehberlik yapar. PSYCH-K® Kolaylaştırıcısı kimsenin üzerinde ya da kimseye bir şey uygulamaz. Kişinin sahip olduğu bilgeliğin ortaya çıkması için alan tutar. Başka bir deyişle PSYCH-K® kişinin kendi gücünü eline almasına olanak sağlar ki zaten kalıcı ve gerçek değişim ancak böyle mümkün olabilir.